Akıcı Okuma ve Okuduğunu Anlama
Akıcı okuma nedir? Nasıl kazandırılır?
Akıcı okuma, doğru kelime tanıma, uygun hız ve prozodi ile okuma becerisidir. Bu geliştirebilir bir beceridir. Ancak bunların bir gelişim sırası vardır. Bunların sistematik bir yolla, içselleştirilerek geliştirilmesi gerekir. Bunun için çocuğa, gruba ya da okuma düzeyine uygun sürdürülebilir programlara ihtiyaç vardır.
Akademik Başarı için akıcı okuma ve okuduğunu anlama şarttır.
Akıcı okuma ve okuduğunu anlama becerisi gelişmemiş bir çocuğun matematik ve fen gibi diğer derslerde başarı göstermesi imkansızdır. Çünkü bütün derslerin temeli okuma ve anlamadır. Bundan
dolayı okuma ve anlama becerisinin geliştirilmesi öncelikli olmalıdır. Özellikle ülkemizde ebeveynler çocuklarına sıklıkla matematik eksikliklerini kapatmak için özel dersler aldırır. Ancak çocuğun okuma ve anlama sorunları dikkat alınmaz. Oysa matematikteki sorunların çoğu, akıcı okuma ve anlama sorunundan kaynaklanmaktadır.
Hızlı okuma yerine Akıcı Okuma! Hızlı okumadan kaçının!
Ülkemizde öğrencilerin sürekli hızlı okuması gerektiği, özellikle sınavlarda başarı için hızlı okunması gerektiği söylenir. Bu oldukça yanıltıcıdır. Çünkü hızlı okuma, başarıyı garanti etmediği gibi gereğinden fazla hızlı okumak başarıyı düşürür. Bunun yerine çocuklara akıcı okuma ve derin düzeyde okuduğunu anlama becerisi kazandırmak esas olmalıdır. Çocukları hızlı okutmaya çalışmayın; onlara akıcı okuma becerisi kazandırın.
Anlama mı hatırlama mı?
Günümüzde eğitimciler ve ebeveynler okumayı ve anlamayı mekanik bir eylem olarak görür. Hatta okuldaki okuma etkinlikleri genellikle daha çok çocukların metin içi bulma ve hatırlamaya
dayanmaktadır. Öğrenciler genellikle metindeki bilgilerin tekrar edilmesine dayalı etkinliklere maruz bırakılır. Oysa okuduğunu anlama metindeki bilgilerin kullanılarak çıkarımların, analizlerin ve yorumların yapılmasını gerektirir. Çıkarım, analiz, yorum ve sorgulama yapılmayan okuduğunu anlama çalışmalarının çocukların gelişimine çok fazla katkısı yoktur. Okuma çalışmalarında hatırlama değil, anlama çalışmalarına yer verilmelidir.
Bir yorum bırakın